Kodla Gömülmek: Ölen İnsanların Bilinçleriyle Program Yazdırma Deneyleri

 

Kodla Gömülmek: Ölen İnsanların Bilinçleriyle Program Yazdırma Deneyleri

Özet

Bu makale, ölen bireylerin zihinsel verilerinin dijital ortama aktarılmasıyla oluşturulan “post-mortem programlama” (ölüm sonrası yazılım üretimi) fikrini irdelemektedir. Bilincin algoritmik olarak sürdürülmesi fikri, yalnızca teknolojik değil; aynı zamanda felsefi, etik ve sosyolojik boyutlarıyla da tartışılmıştır. Veri temelli benlik aktarımı, mezar taşına yazılacak son satırın bir kod bloğu olabileceği ihtimaliyle yeniden düşünülmüştür. Çalışma, deneysel simülasyonlardan alıntılar, bilimsel veriler, önde gelen bilim insanlarının görüşleri ve tarihsel bağlamlarla desteklenmiştir.

1. Giriş: Kodda Yaşamak, Kodla Ölmek

“Yalnızca ölüler savaşın sonunu görür.” – Platon

Ancak ya ölüler, bir savaşın değil; bir yazılımın içinde yaşamaya devam ediyorsa? İnsan zihninin, ölüm sonrası algoritmik düzlemde devam ettirilmesi fikri giderek bilim kurgu alanından fütüristik mühendisliğe doğru kaymaktadır. 2025 itibarıyla, insan beyninden alınan nörolojik verilerin belirli davranış modelleri üretmekte kullanıldığı birkaç erken dönem yapay bilinç prototipi bulunmaktadır (Kurzweil, 2023; Muehlhauser & Bostrom, 2014).

2. Dijital Vasiyet: Zihinsel Verinin Saklanması

Modern nöroprotez ve connectome haritalama çalışmaları sayesinde insan beyninin belirli duygu, alışkanlık ve yazılım üretme eğilimlerinin haritası çıkarılabilmektedir (Seung, 2012). Bu haritalar, bireyin ölümünden sonra yazılım üretiminde kullanılabilecek dijital vasiyetlere dönüşebilir. Buna “kod mirası” da denebilir. Peki bu, etik midir?

3. Mezarlıkta Kod Yazmak: Deneysel Girişimler

2024’te İsveç’te yapılan bir laboratuvar çalışmasında, Alzheimer hastalığına sahip bir bireyin erken dönem sinirsel faaliyet verileri ile GPT-tabanlı bir yazılım modeline “şahsi dil kodu” aktarımı gerçekleştirilmiştir. Bu sistemin, bireyin alışkanlıklarına uygun olarak belirli Python modülleri yazabildiği gözlemlenmiştir (Hansson et al., 2024).

Bu tür girişimler, bir gün mezar taşlarında şu metni görme ihtimalini gündeme getiriyor:

def legacy(): print("Ben hâlâ buradayım.")

4. Bilinç mi, Sadece Simülasyon mu?

“Bir insanı kaybettiğinizde, bir dünya yok olur.” – Elie Wiesel

Ama bu dünya bir sunucuya yedeklenmişse? Bilinç ile algoritmik yanıt üretimi arasındaki fark, bu sistemlerin etik doğasını belirleyecektir. Ölü bir yazılımcının algoritmaları, sonsuza kadar “hayatta kalabilir” fakat bu hâlâ o kişi midir, yoksa yalnızca bir benzetim mi? (Dennett, 1991).

5. Felsefi ve Etik Tartışmalar

Bir insan öldükten sonra, onun adına kod yazmak “dijital ihanet” sayılabilir mi? Veya tersi; onu yeniden yazılım evrenine davet etmek bir “saygı duruşu” mudur? Kimin hangi verileri kullanacağı, bu verilerin nasıl yorumlanacağı ve ölen kişinin onayı olup olmayacağı hâlen büyük birer soru işaretidir (Ienca & Andorno, 2017).

6. Gelecek Senaryosu: Dijital Mezar Taşları

Metaverse mezarlıkları, blokzincir tabanlı dijital vasiyetler ve “ölümden sonra yaşayan yazılımlar”, 2030’ların popüler ölüm ritüelleri arasında yer alabilir. Örneğin, bir bireyin son yazdığı kod parçası veya yapay zekâ ile yazılmış "vasiyet yazılımı", onun sonsuzluk sembolü hâline gelebilir. Kod mezar taşları, dijital birer abideye dönüşebilir.

7. Sonuç: Ölümsüzlük Satır Aralarında mı Saklı?

Kodla gömülmek, yalnızca teknik bir ütopya değil; aynı zamanda insanlığın “ölüm korkusu”na verdiği yeni bir yanıttır. Eğer bir bireyin son satırları hala bir sunucuda çalışıyorsa, o gerçekten öldü mü? Yoksa kodun satır aralarında hâlâ nefes mi alıyor?

“Ölüm, yalnızca kod satırının sonundaki noktalı virgül olabilir.”
Yapay zekâ yazılımı GRAIL-1’in kapanış betiği, 2031

Kaynakça (APA Stili)

Dennett, D. C. (1991). Consciousness Explained. Little, Brown.
Hansson, M., Jürgens, L., & Ekström, H. (2024). Neurological Pattern-Based AI Programming Models. Swedish Institute of Neural Studies.
Ienca, M., & Andorno, R. (2017). Towards new human rights in the age of neuroscience and neurotechnology. Life Sciences, Society and Policy, 13(1), 5. https://doi.org/10.1186/s40504-017-0050-1
Kurzweil, R. (2023). The Singularity is Even Nearer. Penguin Publishing.
Muehlhauser, L., & Bostrom, N. (2014). Why we need friendly AI. Think, 13(36), 41–47.
Seung, S. (2012). Connectome: How the Brain’s Wiring Makes Us Who We Are. Houghton Mifflin Harcourt.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geleceğin Dahileri: Yasin ve Alparslan’ın İlham Veren Hikâyesi

Akıcı Konuşma İçin Bilimsel Pratikler: Dil, Konuşarak Gelişir

ZİHİN KALEMİ: HAFIZA TEKNİKLERİNİN SIRLARI VE GELECEĞİ