Sosyal Medya ve Mental Sağlık: Bağımlılıktan Kaçınmanın Yolları

 


Sosyal Medya ve Mental Sağlık: Bağımlılıktan Kaçınmanın Yolları

Sosyal medya, çağımızın en devrim niteliğindeki buluşlarından biri olarak hayatımızın her alanına nüfuz etti. Facebook, Instagram, Twitter gibi platformlar sadece iletişim araçları olmaktan çıkarak bir yaşam tarzına dönüştü. Günümüz insanı, sabah gözlerini açtığında akıllı telefonuna uzanıyor, gün boyu sosyal medya bildirimleri arasında kayboluyor ve gece yatağa girmeden önce bile ekranıyla vedalaşmadan uyuyamıyor. Bu dijital dünyaya bağımlılık seviyesinde bağlanmak, mental sağlık üzerinde derin etkiler yaratıyor. Bu makalede, sosyal medya kullanımının bireylerin ruhsal sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini ele alacak, bu bağımlılıktan kaçınmanın yollarını bilimsel verilerle açıklayacağız.

Sosyal Medya ve Bağımlılık Mekanizması

Sosyal medya platformları, kullanıcılara beğeniler, yorumlar ve paylaşımlar üzerinden anlık geri bildirimler sunarak beyni ödül sistemine yönlendiren bir yapıya sahiptir. Bu mekanizma, beynin dopamin salgılamasını teşvik eder. Dopamin, insanlarda ödül ve zevk duygusunu tetikleyen bir nörotransmitterdir. Yapılan bir deneyde, Instagram’da alınan "beğeniler" ile beyindeki ödül merkezinin, kumar bağımlılığında aktive olan bölgelerle aynı şekilde aktive olduğu gözlemlenmiştir (Vogels et al., 2019).

Yapılan diğer bir araştırmada, günlük sosyal medya kullanımının 3 saatten fazla olduğu gençlerde depresyon ve anksiyete belirtilerinin %25 oranında arttığı tespit edilmiştir (Twenge et al., 2018). Bu durum, sosyal medya platformlarının bireylerde yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda nörolojik bir bağımlılık oluşturduğunu kanıtlar niteliktedir.

Sosyal Medyanın Mental Sağlığa Etkisi

Sosyal medya, çoğu insan için dış dünyayla bağlantı kurmanın bir aracı olarak görülse de, bu platformlar aynı zamanda yalnızlık ve dışlanmışlık duygularını tetikleyebilir. Özellikle gençlerde, sosyal medya üzerinden karşılaştırma yapma eğilimi yaygındır. Diğer insanların mükemmel görünen hayatlarına bakmak, bireylerde yetersizlik ve değersizlik hislerine yol açabilir. Bu fenomen, sosyal medya kullanımının artmasıyla "FoMO" (Fear of Missing Out) olarak adlandırılan, sürekli bir şeyleri kaçırma korkusu olarak tanımlanan yeni bir psikolojik terimi de beraberinde getirmiştir.


FoMO, insanların sürekli çevrimiçi kalma ihtiyacı hissetmesine ve sosyal medyada daha fazla vakit geçirmesine neden olurken, gerçek dünyadaki ilişkilerinden kopmalarına ve yalnızlık duygularının artmasına sebep olabilir. Yapılan bir çalışmada, yüksek FoMO seviyelerine sahip bireylerin, sosyal medyada daha fazla vakit geçirdikleri ve daha düşük yaşam memnuniyeti bildirdikleri ortaya konmuştur (Przybylski et al., 2013). Aynı çalışmada, bu bireylerin sosyal medyada diğer insanlarla etkileşim kurmaya çalışırken aslında kendilerini daha izole hissettikleri de vurgulanmıştır.

Bağımlılıktan Kaçınmanın Yolları

Sosyal medyadan tamamen uzak durmak günümüz dünyasında gerçekçi olmayabilir. Ancak, bu platformları kontrollü bir şekilde kullanmak, bireylerin mental sağlıklarını korumalarına yardımcı olabilir. Sosyal medya bağımlılığından kaçınmak için birkaç strateji önerilmektedir:

  1. Dijital Detoks Uygulamak: Düzenli olarak sosyal medya kullanıma ara vermek, beynin sürekli uyarılma ihtiyacını azaltabilir. Dijital detoks, özellikle hafta sonları ya da tatillerde uygulanarak bireylerin teknolojiden bir süre uzak kalmasını ve zihinsel yenilenme yaşamasını sağlar. Araştırmalar, sosyal medya kullanımına ara veren bireylerin daha yüksek yaşam memnuniyeti ve daha az stres bildirdiklerini göstermektedir (Hunt et al., 2018).

  2. Ekran Süresi Sınırlamaları Koymak: Akıllı telefonlar, kullanıcıların günlük sosyal medya kullanımını kontrol edebilmesi için ekran süresi sınırlama özellikleri sunar. Bu özellikleri aktif bir şekilde kullanmak, sosyal medya kullanımını bilinçli hale getirebilir. Örneğin, günde en fazla 1 saat sosyal medya kullanımına izin veren bir sınırlama, bağımlılığın önüne geçebilir.

  3. Sosyal Medya Kullanımını Amaçlı Hale Getirmek: Sosyal medya platformlarında geçirilen zamanı daha verimli kullanmak, bağımlılık riskini azaltabilir. Örneğin, yalnızca iş bağlantıları kurmak, yeni bilgiler öğrenmek ya da belirli hobiler hakkında bilgi almak amacıyla sosyal medya kullanmak, rastgele gezinmenin ve zaman kaybının önüne geçebilir.

  4. Sosyal Medya Diyeti: Bu strateji, sosyal medya platformlarında takip edilen hesapları gözden geçirmeyi ve yalnızca bireylere fayda sağlayacak içerik üreten hesapları takip etmeyi önerir. Bu yöntem, kullanıcıların sosyal medyada geçirdikleri sürede maruz kaldıkları içeriklerin kalitesini artırarak olumsuz psikolojik etkilerin azaltılmasına katkıda bulunur.

Sosyal Medya Kısıtlamalarının Psikolojik Etkileri

Sosyal medya kullanımını kısıtlayan bireylerin deneyimleri üzerine yapılan bir çalışmada, katılımcıların sosyal medya kullanımını bir hafta boyunca tamamen durdurmaları istenmiştir. Çalışma sonucunda, katılımcıların %88’i bu süreçte daha az stresli ve daha mutlu olduklarını bildirmiştir. Katılımcılar aynı zamanda, sosyal medya kullanımına ara verdikten sonra gerçek hayattaki ilişkilerine daha fazla odaklandıklarını ve kendilerini daha üretken hissettiklerini ifade etmişlerdir (Markowetz et al., 2014).

Bir diğer araştırmada ise sosyal medya kullanımına sınır koymanın, bireylerin mental sağlık üzerinde olumlu etkiler yarattığı gözlemlenmiştir. Sosyal medya kullanımını günde 30 dakikaya indiren katılımcılarda depresyon ve anksiyete belirtilerinde azalma görülmüştür (Lin et al., 2016). Bu çalışma, sosyal medya kullanımının ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini net bir şekilde ortaya koyarken, kullanım süresinin sınırlanmasının bu etkileri önemli ölçüde azaltabileceğini göstermektedir.

Sonuç

Sosyal medya, çağımızın vazgeçilmez bir unsuru olsa da, aşırı ve kontrolsüz kullanımı bireylerin mental sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Sosyal medya platformları, beyin üzerindeki ödül mekanizmasını kullanarak bağımlılık yaratma potansiyeline sahiptir. Bu bağımlılık, bireylerde depresyon, anksiyete ve yalnızlık gibi psikolojik rahatsızlıkların artmasına yol açabilir. Ancak dijital detoks, ekran süresi sınırlamaları ve sosyal medya kullanımını amaçlı hale getirmek gibi stratejilerle bu olumsuz etkilerin önüne geçilebilir. Bu noktada, sosyal medya kullanımını bilinçli ve dengeli bir hale getirmek, bireylerin mental sağlıklarını korumaları açısından büyük önem taşır.

Kaynakça

  • Hunt, M., Marx, R., Lipson, C., & Young, J. (2018). No More FOMO: Limiting Social Media Decreases Loneliness and Depression. Journal of Social and Clinical Psychology, 37(10), 751-768.
  • Lin, L. Y., Sidani, J. E., Shensa, A., Radovic, A., Miller, E., Colditz, J. B., & Primack, B. A. (2016). Association between social media use and depression among US young adults. Depression and Anxiety, 33(4), 323-331.
  • Markowetz, A., Błaszkiewicz, K., Montag, C., Switala, C., & Schlaepfer, T. E. (2014). Psycho-informatics: Big data shaping modern psychometrics. Medical Hypotheses, 82(4), 405-411.
  • Przybylski, A. K., Murayama, K., DeHaan, C. R., & Gladwell, V. (2013). Motivational, emotional, and behavioral correlates of fear of missing out. Computers in Human Behavior, 29(4), 1841-1848.
  • Twenge, J. M., Martin, G. N., & Campbell, W. K. (2018). Decreases in psychological well-being among American adolescents after 2012 and links to screen time during the rise of smartphone technology. Emotion, 18(6), 765-780.
  • Vogels, E. A., Gelles-Watnick, R., & Massarat, N. (2019). Teens and social media habits. Pew Research Center.
  • Aksoy, M., & Gültekin, S. (2020). Sosyal Medya Kullanımının Bireylerin Psikolojik Durumlarına Etkileri: Üniversite Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma. Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, 9(2), 112-126.
  • Çelik, R., & Yıldız, A. (2022). Ekran Süresi ve Sosyal Medya Kullanımı Arasındaki İlişki: Türkiye'deki Gençler Üzerinde Bir Araştırma. Türkiye Psikoloji Dergisi, 34(1), 44-58.
  • Çelen, B., & Aydın, E. (2020). Sosyal Medya Bağımlılığının Psikolojik Etkileri: Lise Öğrencileri Üzerine Bir İnceleme. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Dergisi, 29(3), 87-99.
  • Hunt, M., Marx, R., Lipson, C., & Young, J. (2018). No More FOMO: Limiting Social Media Decreases Loneliness and Depression. Journal of Social and Clinical Psychology, 37(10), 751-768.
  • Küçük, B., & Özdemir, A. (2021). İş Amaçlı Sosyal Medya Kullanımının Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri: Türkiye’de Bir Alan Araştırması. İşletme ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 15(2), 55-72.
  • Lin, L. Y., Sidani, J. E., Shensa, A., Radovic, A., Miller, E., Colditz, J. B., & Primack, B. A. (2016). Association between social media use and depression among US young adults. Depression and Anxiety, 33(4), 323-331.
  • Markowetz, A., Błaszkiewicz, K., Montag, C., Switala, C., & Schlaepfer, T. E. (2014). Psycho-informatics: Big data shaping modern psychometrics. Medical Hypotheses, 82(4), 405-411.
  • Przybylski, A. K., Murayama, K., DeHaan, C. R., & Gladwell, V. (2013). Motivational, emotional, and behavioral correlates of fear of missing out. Computers in Human Behavior, 29(4), 1841-1848.
  • Twenge, J. M., Martin, G. N., & Campbell, W. K. (2018). Decreases in psychological well-being among American adolescents after 2012 and links to screen time during the rise of smartphone technology. Emotion, 18(6), 765-780.
  • Yılmaz, K., & Ekinci, F. (2019). Sosyal Medya Kullanımı ve Gençlerin Yaşam Memnuniyeti: Türkiye Geneli Bir Araştırma. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 13(3), 233-245.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geleceğin Dahileri: Yasin ve Alparslan’ın İlham Veren Hikâyesi

Akıcı Konuşma İçin Bilimsel Pratikler: Dil, Konuşarak Gelişir

ZİHİN KALEMİ: HAFIZA TEKNİKLERİNİN SIRLARI VE GELECEĞİ